Kimyasal gebelik, erken dönemde yaşanan bir gebelik kaybı olarak tanımlanır. Döllenmiş bir yumurta rahim içine yerleşemediğinde veya gelişimi durduğunda meydana gelir. Bu durum genellikle hamilelik testlerinin pozitif sonuç verdiği ancak kısa bir süre sonra kanamanın başlamasıyla fark edilir. Kimyasal gebelik adından da anlaşılacağı üzere gebelik sürecinin biyokimyasal düzeyde gerçekleştiğini ancak fiziksel olarak bir gelişim olmadığını ifade eder.
Bu tür bir gebelik kadınların çoğunlukla adet gecikmesi ya da hafif bir gecikme şeklinde algıladığı bir durumdur ve fark edilmeden geçebilir. Ancak gebelik testi yaptıran kadınlar bu erken dönemdeki kaybı fark etme şansına sahip olabilirler. Kimyasal gebelik kısmen genetik anomaliler veya hormonal dengesizliklerden kaynaklanır. Her ne kadar hayal kırıklığı yaratıcı bir durum olsa da çoğu kadın bu durumdan sonra sağlıklı bir şekilde hamile kalır.
Kimyasal Gebeliğin Nedenleri Nelerdir?
Kimyasal gebeliğin altında yatan nedenler genellikle çok çeşitlidir ve kesin bir sebep saptanamayabilir. Bununla birlikte en yaygın neden genetik faktörlerdir. Döllenmiş yumurta sağlıklı bir şekilde bölünemez veya gelişemezse vücut bu gebeliği doğal yollarla sonlandırır. Bunun yanı sıra hormonal bozukluklar rahim içi problemler ya da bağışıklık sistemi ile ilgili sorunlar da kimyasal gebeliğin oluşumuna zemin hazırlar.
Ayrıca stres yaşam tarzı ve çevresel faktörler de bu süreci etkileyebilir. Kadınların çoğu bu tür bir kaybın kendi sağlıklarıyla ilgili olmadığını bilmelidir. Bu vücudun doğal bir şekilde sağlıksız bir gebeliği sonlandırma mekanizmasıdır. Kimyasal gebelik genellikle tıbbi bir müdahale gerektirmez ve kadınların çoğu birkaç adet döngüsü sonrasında yeniden hamile kalabilir.
Kimyasal Gebeliğin Belirtileri Nelerdir?
Kimyasal gebeliğin en belirgin belirtisi adet gecikmesiyle birlikte pozitif çıkan bir hamilelik testidir. Ancak kısa bir süre sonra adet kanamasına benzer bir kanama başlar ve test sonuçları negatife döner. Kanama genellikle normal bir adet dönemiyle karıştırılabilir bu nedenle kadınlar farkında olmadan bu durumu yaşayabilir. Bazı kadınlarda hafif kasık ağrıları bel ağrısı ya da göğüs hassasiyeti gibi belirtiler görülür. Bu belirtiler erken gebelik dönemindeki belirtilerle benzerlik gösterir.
Ancak kimyasal gebelikte bu semptomlar kısa süreli ve hafiftir. Bunun dışında gebelik hormonu olan hCG seviyelerindeki hızlı düşüş de bir diğer önemli göstergedir. Doktor tarafından yapılan kan testleriyle bu durum kesinleştirilebilir. Kimyasal gebelik her ne kadar üzücü bir deneyim olsa da bir sonraki gebelik için genellikle bir engel teşkil etmez.
Kimyasal gebelik erken dönemde fark edilen bir gebelik kaybı olup genellikle ciddi bir sağlık sorunu oluşturmaz. Bu durum kadınların vücutlarının sağlıksız bir gebeliği sonlandırma mekanizması olarak görülebilir. Ancak bu tür bir deneyim yaşayan kadınların duygusal destek alması ve gerekirse bir sağlık uzmanına başvurması gerekir.
Kimyasal Gebeliğin Tanısı Nasıl Konulur?
Kimyasal gebeliğin tanısı genellikle hCG (insan koryonik gonadotropini) hormon seviyelerinin izlenmesiyle konulur. Erken gebelik döneminde hCG hormon seviyesi yükselir ve bu durum evde yapılan gebelik testleri ile tespit edilebilir. Ancak kimyasal gebelikte hCG seviyeleri yükselirken bir süre sonra hızla düşüşe geçer. Kan testleriyle bu düşüş doğrulanabilir ve gebeliğin sonlandığı anlaşılabilir.
Ultrasonografide ise genellikle herhangi bir gebelik kesesi görülmez çünkü embriyo rahim içine yerleşememiştir ya da gelişimini durdurmuştur. Bu durum gebelik sürecinin fiziksel bir kanıt bırakmadığını gösterir. Doktor hastanın tıbbi geçmişini değerlendirerek ve laboratuvar testlerini inceleyerek kesin tanıya ulaşabilir. Kimyasal gebelik geçiren kadınların sonraki gebelik planlamaları için doktorlarıyla iletişimde olmaları şarttır.
